9 Aralık 2022 Cuma

ZEYTİN ÜRETİCİSİ UYAROĞLU: SU SORUNU, MALİYETLER VE BİLİNÇSİZLİK VERİMİ AZALTIYOR

İlçemiz zeytin üreticisi Zekai Uyaroğlu zeytin sezonu ve hasadı konusunda bir demeç verdi.

İlçemiz zeytin üreticisi Zekai Uyaroğlu zeytin sezonu ve hasadı konusunda bir demeç verdi.
İlçemizde uzun yıllardır zeytincilikle uğraşan Zekai Uyaroğlu, "Bu sezon, eski insanların söylemiş olduğu tabire göre var senesi. Bir var senesi, bir yok senesi diyorlar. Bu sene sözde var senesi ama genelinde bu hemen hemen Mayıs ayından beri gelen kuraklıktan dolayı birçok müstahsil mağdur olmuş durumda çünkü uzun bir zaman yağmurun yağmaması, suyun ulaşmadığı yerlerde büyük bir zayiat var. Zeytin çiçekten önce ve tane tuttuğu zaman sulanmadığında verim aşağı düşmüş oluyor. Erdek'teki müstahsilin sorunu, su sorunu. Mesela Akhisar'da su sorunu çözülmüş fakat bizim Erdek'te su sorunu var. Bu belediye, hükümet, kooperatif vasıtasıyla olması lazımdı. Bizim sularımız denize, boşa akıyor. Muhle deresine bir tane gölet olmuş olsa su sorununu ortadan kaldıracak. Sulanmayan zeytin de okka çekmiyor, okka çekmediğinde de bütün müstahsil zarar eder. Bu sene zeytin ufaldığı için yağhanelere gitti. Bizim açımızdan yağhaneye giden zeytin, zarar demek. Bu sene verilen fiyat ortalamasına göre, biz ortalamayı 30 liraya getiremezsek zarar ederiz. Çünkü gübre, ilaç ve işçi ücretleri çok maliyetli. Geçen sene 80 liraya aldığım gübre bu sene oldu 180 lira. Geçen seneki bakır 450 liraydı şimdi olmuş bin TL. Yılbaşından sonra gelecek zamlarla da müstahsilin bunun altından kalkması çok zor." ifadelerini kullandı.

Zeytinin her sene bakım isteyen bir ürün olduğuna dikkat çeken Uyaroğlu, "Maliyetler çok çok fazla. Benim şahsi düşüncem seneye müstahsillerin yarısının bakmaya hiç şansı yok. Ben Erdek'in yerlisiyim. Arkadaşlarımla konuşuyorum. Ben bakmayacağım, diyor. Gidişat kötüye gidiyor. Ülkenin tarım politikası da iyi değil." şeklinde açıklama yaptı.

Uyaroğlu, "Ben geçimimi zeytinden sağlamıyorum. Geçimini sadece buna bağlayan insanlar var. Ben bunu hobi olarak yapıyorum. Tarımla, bahçeyle uğraşmayı seviyorum. Ama ne zamana kadar uğraşabiliriz? Çünkü, ileride ben zarar edersem bu işi yapma şansım hiç yok. Müstahsil ağaca bakım yapamıyor. Bakım yapamazsan meyve verme şansı yok. İkinci olarak bizim üreticimiz çok bilgisiz. Burada kooperatifin ön ayak olması, bilgilendirmesi lazım. Mesela ilaç almaya gelen üretici, "Bana göztaşı verin ama bakır olmasın." diyor. Göztaşının %90'ı bakır zaten. Bu bilgilendirmeyi üniversiteler, kooperatifler yapacak, semineler verecek. Hangi gübre atılacak, hangi ilaç atılacak. Her ağaca atılan ilaç aynı değil. Örneğin Hollanda çok küçük bir ülke, bizim ülkemizin 3 katı tarım yapıyor. Neden? Bilinçli yapıyor." 

En büyük sorunun müstahsilin bilinçlenmemesi olduğunun altını çizen Zekai Uyaroğlu, "Burada su da çok büyük bir sorun. Bunun en kısa zamanda çözülmesi lazım. Yağmurdan önce kooperatife verilen zeytinde 4-5 kilo kayıp var. İçine su girerse müstahsil kazanacak o yüzden su çok önemli. İlacın ve gübrenin de pahalanmasından dolayı üretici yapamıyor. Az gübre attığı için de verim alamıyor. Bu sefer ithal etmek zorunda kalıyoruz. İthal ettiğimiz sürece de boynumuzu doğrultmamızın imkanı yok. Ülkenin refaha ulaşması için üretim şart." diyerek sözlerini bitirdi.
Oğulcan Bölükbaşı - Kıvanç Doğruel




Haberin Videosu:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sitemizde yayınlanan reklamlar Google Ads tarafından otomatik olarak seçilip yayınlanmakta olup yayınlanan reklamlardan ozelerdek.blogspot.com sorumlu değildir.