Erdek Ticaret Odası Başkanı Özlem Sarı, Özel ERDEK'E konuştu.
Erdek Ticaret Odası (ETO) Başkanı Özlem Sarı, Özel ERDEK'E açıklamalarda bulundu.
4 Nisan'daki Erdek Ticaret Odası seçimlerine aday olan Özlem Sarı, Erdek Ticaret Odası Başkanı olarak bugüne kadar yaptığı faaliyetlerden de bahsetti.
Özlem Sarı, "Ticaret Odası kurulduğu günden beri gelen bütün başkanlar Ticaret Odası yapılanması ile ilgili gerçekten başarılı adaylardı. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun geçmişte iki dönemden Ticaret Odası'nın Türkiye genelinde lokomotif sektöründe eğitim destekleri, teknik destekler artı devlet teşvikleri ile beraber kapı araladık. Tabi, biz de bunun doğrultusunda kendi bölgemizde kurulan Güney Marmara Kalkınma Ajansı olsun, KOSGEB Kredileri olsun Ticaret Odası'nın bütün üyelerini bilgilendirmek mükellefiyetimiz olduğu için bu şekilde detaylı bilgilendirme yaptık. Daha sonra idari şekilde hükümetin bize gösterdiği girişimcilik kurslarıyla birçok üye adaylarımızı iş edindirme çabası içine girdik. Bunun için dört tane kurs açtık. Eğitim destekli kursları turizm sektöründe ara eleman yetiştirmek için açtık. Hibe kredi ile beraber bunları uyguladık. Bizim dönemimiz azıcık faal geçti. Biz bir önceki dönemde master planı yaptık. Bu nedir, durum tespiti. Erdek faal olan sektörlerin hangilerinde? Bu master planı takiben tespit edilen sorun ve önerileri doğrultusunda bir stratejik plan yaptık. Biz bir yol haritası doğrultusunda bütün talep ve istekleri hangi sektör bazında geldiyse onları gerçekleştirmeye çalıştık. Çok küçük bir oda olmamıza karşın diğer odalarla eşit seviyeye geldik. Hizmet vermek adına İstanbul'daki ticaret odasıyla ilgili hiçbir farkımız yok. Ticaret odasının içinde hakim olanlar daha iyi bilir. Ben 1999 yılından beri içindeyim. Bunun dışında bölge değerlerini öne çıkarmak adına her ülkenin içindeki ilin, her ilin içindeki her ilçenin neyi önemliyse onları öne çıkarmaya başladık. Bizim Kapıdağ çok zengin bir yarımada. Ben bazı odalardan ayrıcalıklıyım. İki belediye hinterland alanım içinde. Marmara Adalar Belediyesi de benim hinterlandım içinde. Orada Marmara mermeri var. Kapıdağ'da da öncelik verdiğimiz mor soğan var. O soğana coğrafi işaret aldık. Bundan sonraki dönemde de devam edeceğim. Bölgede mor soğanın satılmadığından, alıcı bulamadığından ya da köylülerin 'Bu işleri ben beceremiyorum.' demesinden ziyade biz kırmızı soğanın daha çok ekilmesini, ülke içerisindeki popülaterisini artırmak için böyle bir çalışmada bulunduk. Aslında mor soğandır. Kırmızı soğan deniyor yanlış. Kapıdağ mor soğanı ya da balık soğanı. Bundan sonraki etapta Türkiye'de Kapıdağ soğanları adıyla ve üretim sistemiyle anılacak. Bizim mor soğanımız Polatlı ya da Denizli'deki mor soğanla bir değil, ayrıcalıklı. Bu, dünyada aynı kalitede üç yerde yetişiyor: Avustralya'da, Sicilya'da ve Türkiye'de Kapıdağ Yarımadasında ve üç köyümüzde yetişiyor. Mühim olan bunu öne çıkarıp katma değer sağlayıp memleketimizin kalkınması adına bir adım atmak. Marmara mermeri de burada Kyzikos Harabeleri var. Dünya çapında ünlü olması önemli. Tek olması, çok önemli. Satış fiyatında ve mal takibinde problemimiz var. Burada satılan onlarca tonun nereye gittiğini ve nerede kullanıldığını bilmiyoruz. Bizden Çin alıyor, 'Made in China (Çin'de üretilmiştir.) yazıyor; İtalya alıyor, Made in Italy (İtalya'da üretilmiştir.) yazıyor. Yunanistan, Made in Greece (Yunanistan'da üretilmiştir.) yazıyor. Biz istiyoruz ki malımız gittiği ya da uygulandığı bölgede Made in Turkey (Türkiye'de üretilmiştir.) olarak Kapıdağ olarak, Marmara Adası olarak uygulansın.
Gelecek dönemde planını yaptığımız şekilde coğrafi işaretlere ilaveler olacak. Eğitimler desteklenecek. Turizm sektörü çok önemli. Türkiye'de turizm kurul başkanıyım. Odalar birliğinden görev bekliyorum. Bana tebliğ ederlerse sonuna kadar başarıyla çalışarak gerçekleştirmek istiyorum. Balıkesir bölgesinde 14 tane ticaret odası var. Biz hepimiz aynı birlik beraberlik ve kafa yapısına sahibiz. Çok donanımlı başkanlarımız var. O başkanların da teveccühü ile temsil kabiliyetini Odalar Birliği'nde ben gerçekleştiriyorum. Bunun bize katkısı şu, Erdek olarak tanınmışlık, Türkiye'nin tek kadın başkanı olmam. Bendeki verim ne kadar yüksek olursa Erdek de o kadar tanınacak. Yani her şey Erdek için, sevdiğimiz, doğduğumuz, öleceğimiz yer için!"
Haber: Oğulcan Bölükbaşı
Erdek Ticaret Odası (ETO) Başkanı Özlem Sarı, Özel ERDEK'E açıklamalarda bulundu.
4 Nisan'daki Erdek Ticaret Odası seçimlerine aday olan Özlem Sarı, Erdek Ticaret Odası Başkanı olarak bugüne kadar yaptığı faaliyetlerden de bahsetti.
Özlem Sarı, "Ticaret Odası kurulduğu günden beri gelen bütün başkanlar Ticaret Odası yapılanması ile ilgili gerçekten başarılı adaylardı. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun geçmişte iki dönemden Ticaret Odası'nın Türkiye genelinde lokomotif sektöründe eğitim destekleri, teknik destekler artı devlet teşvikleri ile beraber kapı araladık. Tabi, biz de bunun doğrultusunda kendi bölgemizde kurulan Güney Marmara Kalkınma Ajansı olsun, KOSGEB Kredileri olsun Ticaret Odası'nın bütün üyelerini bilgilendirmek mükellefiyetimiz olduğu için bu şekilde detaylı bilgilendirme yaptık. Daha sonra idari şekilde hükümetin bize gösterdiği girişimcilik kurslarıyla birçok üye adaylarımızı iş edindirme çabası içine girdik. Bunun için dört tane kurs açtık. Eğitim destekli kursları turizm sektöründe ara eleman yetiştirmek için açtık. Hibe kredi ile beraber bunları uyguladık. Bizim dönemimiz azıcık faal geçti. Biz bir önceki dönemde master planı yaptık. Bu nedir, durum tespiti. Erdek faal olan sektörlerin hangilerinde? Bu master planı takiben tespit edilen sorun ve önerileri doğrultusunda bir stratejik plan yaptık. Biz bir yol haritası doğrultusunda bütün talep ve istekleri hangi sektör bazında geldiyse onları gerçekleştirmeye çalıştık. Çok küçük bir oda olmamıza karşın diğer odalarla eşit seviyeye geldik. Hizmet vermek adına İstanbul'daki ticaret odasıyla ilgili hiçbir farkımız yok. Ticaret odasının içinde hakim olanlar daha iyi bilir. Ben 1999 yılından beri içindeyim. Bunun dışında bölge değerlerini öne çıkarmak adına her ülkenin içindeki ilin, her ilin içindeki her ilçenin neyi önemliyse onları öne çıkarmaya başladık. Bizim Kapıdağ çok zengin bir yarımada. Ben bazı odalardan ayrıcalıklıyım. İki belediye hinterland alanım içinde. Marmara Adalar Belediyesi de benim hinterlandım içinde. Orada Marmara mermeri var. Kapıdağ'da da öncelik verdiğimiz mor soğan var. O soğana coğrafi işaret aldık. Bundan sonraki dönemde de devam edeceğim. Bölgede mor soğanın satılmadığından, alıcı bulamadığından ya da köylülerin 'Bu işleri ben beceremiyorum.' demesinden ziyade biz kırmızı soğanın daha çok ekilmesini, ülke içerisindeki popülaterisini artırmak için böyle bir çalışmada bulunduk. Aslında mor soğandır. Kırmızı soğan deniyor yanlış. Kapıdağ mor soğanı ya da balık soğanı. Bundan sonraki etapta Türkiye'de Kapıdağ soğanları adıyla ve üretim sistemiyle anılacak. Bizim mor soğanımız Polatlı ya da Denizli'deki mor soğanla bir değil, ayrıcalıklı. Bu, dünyada aynı kalitede üç yerde yetişiyor: Avustralya'da, Sicilya'da ve Türkiye'de Kapıdağ Yarımadasında ve üç köyümüzde yetişiyor. Mühim olan bunu öne çıkarıp katma değer sağlayıp memleketimizin kalkınması adına bir adım atmak. Marmara mermeri de burada Kyzikos Harabeleri var. Dünya çapında ünlü olması önemli. Tek olması, çok önemli. Satış fiyatında ve mal takibinde problemimiz var. Burada satılan onlarca tonun nereye gittiğini ve nerede kullanıldığını bilmiyoruz. Bizden Çin alıyor, 'Made in China (Çin'de üretilmiştir.) yazıyor; İtalya alıyor, Made in Italy (İtalya'da üretilmiştir.) yazıyor. Yunanistan, Made in Greece (Yunanistan'da üretilmiştir.) yazıyor. Biz istiyoruz ki malımız gittiği ya da uygulandığı bölgede Made in Turkey (Türkiye'de üretilmiştir.) olarak Kapıdağ olarak, Marmara Adası olarak uygulansın.
Gelecek dönemde planını yaptığımız şekilde coğrafi işaretlere ilaveler olacak. Eğitimler desteklenecek. Turizm sektörü çok önemli. Türkiye'de turizm kurul başkanıyım. Odalar birliğinden görev bekliyorum. Bana tebliğ ederlerse sonuna kadar başarıyla çalışarak gerçekleştirmek istiyorum. Balıkesir bölgesinde 14 tane ticaret odası var. Biz hepimiz aynı birlik beraberlik ve kafa yapısına sahibiz. Çok donanımlı başkanlarımız var. O başkanların da teveccühü ile temsil kabiliyetini Odalar Birliği'nde ben gerçekleştiriyorum. Bunun bize katkısı şu, Erdek olarak tanınmışlık, Türkiye'nin tek kadın başkanı olmam. Bendeki verim ne kadar yüksek olursa Erdek de o kadar tanınacak. Yani her şey Erdek için, sevdiğimiz, doğduğumuz, öleceğimiz yer için!"
Haber: Oğulcan Bölükbaşı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder